MİMAR SİNAN GELSE...

Mimar Sinan gelmiş geçmiş en önemli şahsiyetlerimizin arasında ilk akla gelenlerdendir ve halen daha ismi anıldığında kalplerde bir sevgi, heyecan ve gurur esintisi oluşur.

O büyük şahsiyetin eserleri de çağlar ötesinden günümüze kadar gelmiş, mimarın ismiyle birlikte geleceğe de yüzlerini dönmüş durumdadırlar ve gerek yerli gerekse yabancı turistlerce en çok ziyaret edilen eserlerdendirler.

Mimar Sinan, 92 cami, 52 mescit, 55 medrese, 7 medrese, 20 türbe, 17 imaret, 3 hastane, 6 su yolu, 10 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 365 eser vermiştir.

Sinan'ın eserlerinin bulunduğu şehirler de güzel şehirlerimizdendir ve bu güzelliğin de mimarıdır, o. Böyle düşünüyorum.

İstanbul güzeldir. İstanbul'un güzelliğini elbette ki sadece tarihi eserleriyle ve mimari güzellikleriyle sınırlamak akla uygun değildir ancak bu eserlerin turistik açıdan ve şehre kattıkları da yok sayılamaz.

Ve kabul edersiniz ki bu eserlerin en başında da Mimar Sinan'ın eserleri gelmektedir.

İşte Süleymaniye Camii, işte Ayasofya Camii, işte Mihrimah Sultan Camii, işte Sinan Paşa Camii, işte Rüstem Paşa Medresesi, işte Süleymaniye Külliyesi, işte Hürrem Sultan Hamamı, işte Bend Kemeri, işte Uzun Kemer, işte Silivri Köprüsü, işte Büyükçekmece Köprüsü, işte Üsküdar Sarayı, işte Kurşunlu Mahzen; az şeyler mi katmaktadırlar, Güzel İstanbul'a?

***

Ve Edirne.

Güzeldir Edirne; Selimiye Camisi'yle güzeldir, Sokullu Mehmet Paşa Camisi'yle güzeldir, Ali Paşa Çarşısı'la güzeldir, Yalıngöz Köprüsü'yle güzeldir, Kanuni Köprüsü'yle güzeldir, Adalet Kasrı'yla güzeldir.

Koca Sinan 13 eseriyle süslemiş, güzellikler katmıştır bu şehre.

Tekirdağ güzeldir ve bu şehre de Rüstem Paşa Camisi'yle güzellik katmıştır, koca usta.

Şehirlerin güzelleşmesindeki en önemli faktörün mimarlar olduğuna işaret etmektedir bu durum. Mimar Sinan bunun en açık örneğidir. Eserleri dimdik ayaktadır. Çağ bırakmıştırlar arkalarında ve önlerindeki yeni çağa doğru da yol almaktadırlar.

Günümüzde şehirleşme konusunda büyük sorunlar, çok büyük sıkıntılar yaşamaktayız ki, hızlı bir çarpık yapılaşmaya ve soğuk çirkin bir betonlaşmaya maruz kalmışız. Yine hepiniz kabul edersiniz ki bir Mimar Sinan'ın eserine bakarken içlerinizde uyanan hayret, heyecan ve takdir şimdiki zaman yapılarına bakarken oluşmuyor.

***

Yaşadığımız şehir olan Çerkezköy için de aynı endişeleri taşımaktayım.

Şehrimiz yeni yeni büyüyen bir şehirdir. Şimdiye kadar gelip geçenler az ya da çok bu şehre elbette ki bir şeyler katmış ve özellikle son on yılda küçük bir ilçe havasından büyük bir kent görünümü kazanmaya başlamıştır.

Bundan sonraki yapılacak her şey çok daha ustaca, çok daha fazla profesyonelce, çok çok daha fazla Mimar Sinanca olmalıdır. Çerkezköy büyüyen ve göç alan bir şehir konumundadır artık. İstanbul, Bursa, İzmir, Kocaeli gibi göç alarak büyüyen şehirler bu konumunu artık Çerkezköy'e devretmişlerdir.

Çerkezköy usta ellere teslim edilmelidir.

Mimar Sinan, o büyük şahsiyet vaktini tamamlayalı çok olmuştur, bir daha gelmeyecektir.

Ancak umut ederim...

Bir Mimar Sinan daha doğurmuştur elbet, bir ana...

Yeni şehirler, yeni Mimar Sinanları, Çerkezköy yeni Mimar Sinan'ı beklemektedir.

Gelir elbet...