MÜDÜR BEY’İN FINDIKLA İMTİHANI

-Hu hu komşu, Müdür bey geldi mi?

-Geldi.

-Neredeydi?

- Memleketinde fındık toplamada…

-Ne getirdi?

-Fındık , mındık

- Kime kime?

- Hep kendine, hep kendine…

- Peki, ilçedeki eğitim işleri ne âlemde?

- Saldım çayıra, Mevla’m kayıra…

       Yukarıdaki satırları okuyunca bu tekerlemenin aslını muhakkak hatırlamışsınızdır değerli dostlar…  

  Malumunuz Eylül ayı okulların açıldığı ve tabir-i caizse eğitim ile ilgili neredeyse bütün planların yapıldığı ve hayata geçirildiği bir tarih. Okulların fiziki olarak hazır hale getirilmesi, yeni eğitim ve öğretim yılında ana sınıfından tutunda yükseköğrenime kadar, yaklaşık 21 milyon öğrencinin eğitim ile ilgili planlama ve hazırlık faaliyetlerine son şeklin verildiği bir dönemdir Ağustos sonu ve Eylül ayı başı… Eylül ayı gerçekten hem veli hem de eğitimin içinde olan tüm paydaşlar için meşakkatli bir aydır…

         Çerkezköy ilçemizde, İlçe Milli eğitim müdürü Hüseyin Gümüş için ise Ağustos sonu ve Eylül ayı başı farklı bir anlam taşıyor. Eylül ayı gelmeye yakın müdür beyi görebilene aşk olsun! Kaç yıldır şahit olduğumuz şekliyle Ağustos sonu-Eylül ayı başı, onun için memleketindeki fındıkları toplama vakti! Bu aylara denk getirdiği ve almış olduğu izinlerle, kendisi memleketinde fındık toplarken, Çerkezköy’ümüz, eğitime dair birçok meselenin nasıl halledileceğine dair sorularla karşı karşıya kalıyor!!! Çerkezköy’de akademik anlamdaki başarının her geçen gün geriye gitmesinin sorumlularının kimler olduğu kamuoyu tarafından merak ediliyor!

  Ama şunu belirtmek isteriz ki, bütün devlet memurlarının yasal olarak kullanabileceği izin hakları vardır. Bunda asla bir tereddüt yok!

     Lakin en sıkıntılı dönemde,  ilçenin eğitim meseleleriyle ilgilenmek ve bunları çözmek dururken, tercihini başka hususlar için kullanmak, takdir edersiniz ki sorumlu bir eğitimciye hiç yakışmıyor! Hatta ‘Koca bir İlçe Milli Eğitim Müdürüne’ hiç yakışmıyor…’  Meseleler dediysek bunlara örnek vermekte, sorumlu gazetecilik anlayışıyla bize düşen bir görev tabiki…

 Tekirdağ’ımızın güzide proje okullarından Ambardere’deki , eski ismiyle Hacı Fahri Zümbül Anadolu Lisesi ve değiştirilen şimdiki ismiyle  Çerkezköy Lisesi’nin iki yıl geçmesine karşın hala akıllı tahtalarının takılmamış olması, herkesi son derece rahatsız etmiş durumda! Öğrenciler ve öğretmenler, onlarca yıl öncesi gibi tabir yerindeyse kara tahta başında, eğitim faaliyetlerini yapabilmek için büyük bir çaba vermekteler! Puanla öğrenci alan bir proje okulu Çerkezköy Lisesi!

    Bir tarafta okullarımızın takılamayan akıllı eğitim tahtaları, bir tarafta memlekette toplanması gereken fındıklar!

  Değerli dostlar, başka bir örnek vermek gerekirse, öğretim yılı başında Kızılpınar’da bulunan bir okulumuzda, öğretmen ve idarecilerimizin, ellerinde bulunan fırçalarla okulu boyamaya çalışması ve öğrencilere hazır hale getirmek için çaba sarf etmeleri ‘ulusal basına’ konu oldu.

  Bunda ne var, diyebilirsiniz. Lakin Milli Eğitim Bakanlığının, bu eğitim yılının başında okullara hazırlıklar için yüklü miktarda ödenek göndermesi vaki iken, öğretmenlerimizin bu fedakar davranışları kimilerince doğru bulunmuş, kimilerinin de, okulların fiziki olarak hazırlanmasında, öncelikle sorumluluğu bulunan ilçe milli eğitim müdürlüğünün ne işlerle uğraştığına dair yaptığı yorumlar cevapsız kalmıştır. Sahi kim hazırlayacak okulları yeni döneme!

             Bir tarafta eğitim ve öğretime hazırlanacak okullar, bir tarafta memlekette toplanması gereken fındıklar!

  Devletimiz, okulları depreme dayanıklı hale getirebilmek için takdir-e şayan bir hazırlık içerisinde… Bundan dolayı ya kimi okullarımız yıkılıp yerine yenisi yapılıyor, ya da güçlendirme çalışmasıyla okullarımız ve diğer devlet kurumları tekrar gözden geçiriliyor. Halit Narin Mesleki ve teknik Anadolu Lisesi’nde ise yaşanan sıkıntı artık öğrenci ve velileri isyan noktasına getirmiş durumda…

   Bu okulumuzun önce bazı bölümleri farklı beldedeki liselere taşındı, kimi binaları yıkıldı, atölyeler kullanılamaz hale geldi. En son olarak bu okulumuzun öğrencileri, eğitim öğretim yılı başladıktan sonra Şehit Dinçer Ersoy ilkokuluna taşınmak istenince, ismi geçen ilkokul velileri Kaymakamlığa, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne yürüdü…

    İlçe Kaymakamı bir devlet adamı ağırlığınca meseleye el koydu, velilerle görüşüp onları teskin etti ve meseleyi ivedi bir şekilde çözeceğini belirtti. Peki, bütün bu hazırlıklar ne zaman yapılmalıydı!

     Bir tarafta taşınması gereken öğrenciler, bir tarafta memlekette toplanması gereken fındıklar!

 İddialar göre, devletimizin, kısa süre önce triyonlar harcayıp ta Halit Narin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne yaptırdığı doğal gaz sisteminin, binanın yıkılmasıyla birlikte çöpe gittiği,  kamuoyuna yansıyan haberler arasında! Bu işin sorumlusu kimler acaba! Bu planlama yapılırken İlçe MEB Müdürü yine memlekette fındık toplamakla mı uğraşıyordu acep!

   Örnekleri sıralayabiliriz lakin önceliğimiz öğrencilerimiz, amacımız, onlar için daha güzel çalışma ortamları oluşturabilir miyiz ve onlar, en güzel şekilde yetişip bu vatana ve millete hayırlı evlatlar olabilirler mi? Bunun için hakikatleri söylemekten kaçınmıyoruz!

      Sözlerimiz kar eder mi bilmem lakin!

 İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş Bey ‘ Beni Şentop Hoca atadı, bana kimse dokunamaz’ diyerek caka satmaya devam etsin! Cesaretini zannedersek memleketinden topladığı, pardon toplayıp yediği fındıklara borçlu!

        Ne diyelim, afiyet olsun…