SEÇİME GİDERKEN YAZDIKLARIM: (1)
29 Ağustos 2024, Perşembe 18:44Bu yazı dizisi; 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçimlerden bir gün önce 13 Mayıs 2023, Cumartesi 11:33 tarihinde gazetemizde yayımlanan SEÇİME GİDERKEN (3) başlıklı köşe yazısından yaptığım alıntılardan oluşturulmuştur. Asla “ben demiştim” şeklinde kişisel bir ön görü hikayesi ile övünme peşinde değilim. Yetmiş yaşına geldim, yaşamım süresince üstlendiğim görevleri hakkıyla yapmanın, beytülmala el sürmemiş, sürdürmemiş olmanın huzuru içindeyim. Kırk beş yıllık çalışma hayatının sonunda emekli oldum, bu yeni döneme alışmaya çalışıyorum. Köşemde “ben yazmıştım” cümlesini kullanmayı sevmiyorum, ancak; bazen yaşananları hatırlamak ve hatırlatmak için bugün olduğu gibi istemeyerek te olsa kullanmak zorunda kaldığım oluyor.
***
Yazılarımı kişisel bir beklentiyle yazmadığımı en başta söylemiştim. Tek amacım bildiklerimi, yaşadıklarımı dilim döndüğünce iyi niyetli, namuslu okurlara aktarmak, yakalandığı yalan rüzgarında kafası karıştığı için kolay uyutulan yurttaşlarımızın bir tanesini olsun uyandırabilmektir. Çünkü; bazen bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanığın yeteceğine inanırım. Sayılarının çok olduğunu bildiğim o namuslu uyanıkları cesaretlendirmeye çalışıyorum. Samimiyim, her zaman doğruları söyledim, doğruları yazmaya devam ediyorum. Asla pişman olmadım, vazgeçmedim, elim kalem tuttuğu sürece de yazmaya, namuslu halkı uyandırma çabasına devam edeceğim.
***
Yaşayarak görüyoruz; on altı ay önce seçimde mevcut yönetime güven oyu veren halkımızın en önemli sorunu olan ekonomik kriz etkisini arttırarak devam etmekte ve uzun bir süre daha devam edeceğe benzemektedir. Erken seçim çözüm aramak için bir fırsat, ortam yaratabilir. Ancak; 2023 te oluşan TBMM de iki yıllık süreyi tamamlamamış vekiller henüz özlük haklarına kavuşamadığı için meclisten erken seçim kararı çıkması bugün için neredeyse imkansızdır. Anlayacağınız; Millet, seçtiği vekiller özlük haklarına kavuşana kadar sıkıntı çekmeye devam etmek zorunda kalacaktır. Şimdi birlikte on altı ay önce, 2023 seçimden bir gün önce yaptığım tespitleri hatırlayalım:
***
“Tabi ki kadınların en önemli sorunu mutfaktaki tencerenin kaynamıyor olmasıdır. Dolayısıyla hayat pahalığını soğan ve patates fiyatlarından başlayarak çok yoğun hisseden kadınlardır. Akşam sofraya ne koyacağını, çocuğunun beslenme çantası nasıl hazırlayacağını düşünen kadınlar değil midir? Enflasyon rakamları TÜİK in tüm çabasına rağmen maalesef millete nefes aldırmaktan çok uzaktır. Bu sonuç için fazla sebep aramaya gerek yok. Tek sorumlu Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini “verin kardeşinize bu yetkiyi görün enflasyonla, döviz kuru ile nasıl mücadele edilir” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Söz dinlemedi diye merkez bankası başkanı değiştirilirdi. Faiz sebep enflasyon neticedir diye dünyada yalnız ülkemizin kabul ettiği bir tezi ispatlamak için uygulanan ekonomi model, başarısız olmasına rağmen uygulamakta inatla ısrar edilirse, yaşadığımız sonuç kaçınılmaz oluyor.”
***
“Seçime bir gün varken bunu neden yazıyorum? Tek bir sebebi var: Seçmen yurttaşlarımızı son bir kez daha uyarabilmek. Çok acı ama gerçek bütün çıplaklığı ile budur. Ülkemiz Cumhuriyetin ilanından bu yana en ağır ekonomik krizle karşı karşıyadır. Daha da kötüsü bu krizi aşacak, program ve yönetecek ekip yoktur. Bu durum aynı zamanda yönetim krizi yaşandığının da göstergesidir. Tek adam rejiminin ülkemize getirdiği en ağır tablo da budur aslında.”
***
2023 seçimleri üzerinden on altı ay geçti. Yeni bir hazine ve maliye bakanı atandı, rasyonel programa geçildi. Merkez bankasında iki kez başkan değişikliği yapılmasına rağmen ekonomide halka nefes aldıracak bir gelişme maalesef sağlanamadı. AKP içinde gidişten memnun olmayanların sorumlu olarak Cumhurbaşkanını konuşmaya başladığını ulusal basın ve televizyonlarda haber olarak izliyoruz. Artık erken genel seçim kaçınılmazdır. Halk; Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin başarısız olduğunu, sorunları çözemediğini, ekonomiyi getirdiği noktadan çıkartmanın çok zor olduğunu yaşayarak görmüş durumdadır. Konunun uzmanı ekonomist ve siyaset bilimcileri bu günlerin geleceğini seçim öncesi söylemişti ancak; sözlerine kulak veren olmadı. Yapıcı uyarılar dinlenerek gerekli tedbirler zamanında alınmış olsaydı, ekonomimiz batağa saplanmazdı. Olmadı, halk hiç hak etmediği çok ağır bir bedel ödüyor ve daha da ödeyecek gibi gözüküyor. Yapılacak seçimde, adeta bir rüşvet gibi yapılacak iyileştirmeler umarım çekilen bu sıkıntıları unutturmaz!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum