YASAL AMA ETİK Mİ?

31 Mart 2024 yerel seçimleri arzu edilen düzeyde olmasa da fazla bir sorun olmadan tamamlandı. Sonuçların vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını dilerim. Kazananları Allah utandırmasın.

***

2024 yerel seçim sonuçları; tartışmaya olanak bırakmayacak şekilde kazananın CHP olduğunu gösterdi. Bu sonuçlar aynı zamanda SHP’nin 1989 yılında kazandığı yerel seçimi de akıllara getirdi. Süreci hatırlayan CHP’li seçmenler SHP’nin başarısını sadece 5 yıl sürdürebildiğini, 89 seçimlerinde kazanılan belediyelerin büyük çoğunluğunu İSKİ skandalı ve sol siyasetteki bölünmenin katkısıyla 1994 seçimlerinde yine kaybettiğini hatırlayınca haklı olarak aynısı olur mu korkusuna kapıldılar. Seçmen; bedelini ödediği, yaşanan bunca acı tecrübeye rağmen, artık benzer hatalar yapılmayacağı ve aynı sonucun yaşanmayacağına inanmak istiyor.

***

Bunun için; öncelikle kasım ayında yapılan CHP 38. Kurultayda söz verilen gerçek değişimin hayata geçirilmesi gerekecek. 2024 seçimlerinden parlayan kıvılcımların vatanımızı aydınlatacak büyük bir kaynağa dönmesi için boşa geçirecek bir dakika bile olmadığını genel merkezin de farkında olduğunu düşünüyorum. Seçimlerin; gençlerin, kadınların ve emeklilerin mücadeleye etkili katılmasıyla kazanıldığı görüldü. Hayal kırıklığı yaşamamak için; değişim zincirine yeni halkalar ekleyerek gerçek bir halk iktidarı yolunda yorulmadan mücadeleye devam etmek gerekiyor. Bu konuda parti yönetiminde olan hiç kimsenin gelecek eleştirilere kızma hakkı yoktur, olamaz.    

***

Biz her şeyi biliriz anlayışından ve dar kadrocu örgütlenme modelinden vazgeçilmelidir. Her türlü eleştiri ön yargıdan uzak tutularak dinlenmeli, öneriler parti içinde ilgili organlarda değerlendirilmeli, halkın temel sorunlarına çözüm üretilmelidir. Ülkemizin yetişmiş insan gücü kaynağında sorunlara çözüm üretecek her meslekten dünya ölçeğinde liyakatli kadrolar vardır. Önemli olan bu kadroların önü açılarak hizmet yapma imkanı sağlanmasıdır. CHP bu değişimi yapacak bilgi ve deneyime sahiptir. Yeter ki dar kadrocu yapılanmadan uzaklaşarak liyakatli insan kaynağı değerlendirilsin. Bu şekilde halka verilen güven duygusunu pekişecek, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün gösterdiği hedeflere ulaşma azmi tazelenecektir.

***

Seçim sonrası rakip partiye geçen belediyelerde seçim döneminde yapılan ihale ve satın almalarla ilgili iddialar ortaya dökülmeye başladı. Bu sürpriz oldu mu? Tabi ki hayır, hemen herkesin bilip söyleyemedikleri ortalığa saçıldı hepsi o kadar. Ancak sakın ola ki belediyelerdeki yolsuzlukların bu kadar sınırlı olduğunu düşünmeyin. Bunlar ancak buz dağının su üstünde görünen kısmı olabilir. Okurlar hatırlayacaklar daha önce yazdığım “Harami Düzeninden Kurtulmak Mümkün !..(3)” başlıklı köşe yazısında konu hakkında görüşlerimi dile getirmiştim, aynen alıntı yapacağım:    

“Seçim kampanyalarındaki propaganda çalışmalarında kamu kaynaklarının acımasız bir biçimde kullanıldığını görüyoruz. Bu doğru bir uygulama değildir. Yapılan bu harcamalar iyi bilinsin ki seçmenlere fatura edilmektedir. Kabul edilemez bir durumla karşı karşıyayız. Yani kampanya sürecinde adayların yaptığı harcamalar, ses, sahne ışık düzenlemeleri, bayrak, flama eşantiyon, ikram, yemek, içecek bedelleri önünde sonunda seçmenlerin cebinden çıkacaktır. Seçime yönelik yapılan açılışlar; belediyelerin siyaset finansmanında nasıl rol aldığının çok çarpıcı bir örneğidir.”

Bu konuda haklı çıkmak istemezdim, yazık ki dediğim aynen gerçek oldu. Gazete sayfaları ve Televizyon ekranlarında bu haberleri her gün görmek mümkün. Bunlar kaybedilen seçim sonucu rakip partiye geçen belediyelerden ortalığa dökülenler. Olayın seçimi kaybetmeyen belediyeler bölümü olduğu da unutulmasın. Zaten onun için bu haberleri buz dağının su üstünde görünen kısmı olarak nitelendiriyorum. Belediyelerin seçim döneminde hizmete yönelik ihale yapması 5393 sayılı belediyeler kanunu 67.maddesine uygun, yani yasal. Peki etik mi? Kesinlikle değil. Üstelik ihale ile temin edilen mal ve hizmetlerin seçim kampanyasında kullanılması asla kabul edilemez.

***

Konu TBMM’nin gündemine taşınarak 5393 sayılı yasada önleyici düzenlemeler yapılmalıdır diyeceğim de: Erken seçim nedeniyle peşin aldığı üç aylık maaşın çalışmadığı kısmını iade etmeyen vekilden o parayı geri alamayan meclisin bunu yapacağına inanmıyorum. Maaşların çalışılmayan kısmının iadesi konusunda Sayın Özgür Özel’e açık mektup ta yaptığım çağrı hala geçerlidir. Tüm ulusumuzun ve okurlarımızın Ramazan Bayramlarını kutluyor, barış, sağlık ve huzur dolu, şeker tadında bir bayram geçirmelerini diliyor, Saygılar sunuyorum.