YÜZDE 25 Mİ? YOK ARTIK! (2)

Belirlediği TÜFE oranıyla yapılan maaş artışı sonucu emeklileri açlığa mahkûm eden TÜİK’in etkili ve yetkililerine sesleniyorum: Yok saydığınız, nasıl belirlediğinizi kendinizin bile bilmediği düzmece TÜFE oranlarına göre sözde arttırılarak verilen maaşlarla açlığa mahkûm ettiğiniz emekliler kimdir biliyor musunuz? Tanıtmaya çalışayım: Öncelikle; görev yaptığınız özel korumalı o lüks binalarda, klimalı makam odalarında, ısıtmalı koltukları olan lüks ithal Avrupa malı makam araçlarında, ithal makam masalarında, yumuşak deri koltuklarda, çoluk çocuğunuzun rızkını sağlamak için birden fazla yerden aldığınız maaşlarda: Hor gördüğünüz, yok saydığınız, doğrudan açlığa mahkûm ettiğimiz o emeklinin hakkı olduğunu sakın unutmayın. Şimdi de sizlere o imkanları sağlayan emeklileri anlatayım:

Açlığa mahkûm ettiğiniz o emeklilerin içinde aklınıza gelebilen her meslekten yaşlanmış emekçiler vardır. Doğumunuzda bulunan ebeden, hastalandığınızda koştuğunuz doktora, diş hekimine, eczacıya, sağlık emekçilerine. Alfabeyi öğrendiğiniz ilk öğretmeninizden, meslek sahibi olmanızı sağlayan üniversite hocanıza. Mahalle esnaflarından tesisatçısına, elektrikçisine, berberine. Çiftçisinden, inşaat işçisine, mimarına, mühendisine, hakimine, savcısına. Pilotundan, hostesine, makinistinden, şoförüne, tamircisine, apartman görevlisi ve temizlikçiden, muhasebecisine, mali müşavirine, madencisinden, fabrikada çalışan emekçiye, ustasına, şefine, asistanından, sekreterine, müdürüne, itfaiyeciden, güvenliğinizi sağlayan askerine, polisine, bekçisine, memuruna. Çaycısından, simitçisine, balıkçısından, kasabına, lahmacuncusundan, kebapçısına, ezan okuyan müezzinden, Allah geçinden versin toprağa girmeden önce yıkayan gassalden son duayı okuyan imamına (Mesleklerinin adını sayamadığım daha yüzlercesine) kadar. Yaşamın içinde mutlaka karşılaştığınız, bir noktada hayatınıza dokunmuş ve yasanın istediği şartları yerine getirerek emekli olmuş, tespit ettiğiniz TÜFE rakamıyla açlığa mahkûm ettiğiniz 15 milyon yaşlanmış emekçi. Onlar sizi görseler bile tanımıyorlar, oysa siz ister istemez her gün yollarda binlercesini görüyorsunuz, merak ediyorum; belirlediğiniz TÜFE oranıyla hayatını kararttığınızın yaşlanmış, emekli maaşı ile yaşamını sürdürmeye çalışan emeklilerin halini görünce hiç vicdanınız sızlamıyor mu? Yüzlerine bakabilseniz, hemen tümünün yaşadıkları geçim sıkıntısı ve çaresizlikten artık gülmeyi bile unuttuğunu göreceksiniz. Buna rağmen onların hiçbiri sizden; daha fazla maaş almak için oranları olduğundan daha yüksek göstermenizi istemez, ancak siz belirlediğiniz uydurma TÜFE oranlarıyla onların ve bakmakla zorunlu olduklarının hayatını karartıyorsunuz, açlığa mahkûm ediyorsunuz.

Mağdur ettiğiniz emekliler içinde olan öğretmenleriniz: Size vatana ve millete faydalı olmanız için emek veren öğretmenleriniz; bu yaptığınız haksızlık karşısında nasıl üzülüyor düşünebiliyor musunuz? Kendileri için değil ama; yetiştirdiği bir öğrencisinin milletin emeklilerine yaptığına bakarak, ben nerede hata yaptım da böyle bir öğrenci yetiştirdim diye üzülüyor, kahroluyor biliyor musunuz?  İnsan olan vatanına, milletine bu şekilde kıyar mı? Vatan ve Millet için alın teri döken, yaşlanmış, devletten alacağı emekli maaşından başka geliri olmayan emekliye neden kıyıyorsunuz? Bilerek ve isteyerek bunu neden yapıyorsunuz? Sahi; Kul hakkından haberiniz var mı sizin? Sözü kul hakkı yenmesine getireceğim de ondan soruyorum. Müslümanların; Allah’ın kullarına karşıma onunla gelme dediğine inandığı kul hakkı yenmesinin ne demek olduğunu bilmiyorsanız, öğrenmenizi tavsiye ederim. Emekliye yaptığınız TÜFE hokkabazlığı var ya kul hakkı yemenin 15 milyon katmerlisidir. Şunu da iyi bilin: Üstünüzde rakamlarla oynayarak, bilerek, isteyerek açlığa mahkûm ettiğiniz bu insanların hakkından daha ağır bir vebal yoktur, olamaz…

Yok saymaya çalışarak açlığa mahkûm ettiğiniz, alın terleri ile ülkenin kalkınması için çalışmış yaşlı emekçilerin hakkı böyle mi ödenecek. Aklınızca aşağıladığınız elin keferesi, küffarı emeklilerine hakkını sizin gibi mi ödüyor. Biraz ar kaldıysa utanmalısınız. Sizden haksızlık yapın oranları yüksek çıkarın fazla maaş alalım diye beklentisi olan yok, emekli; gerçek enflasyon neyse onun tespitini bekliyor, sadece onu. Siz ne yapıyorsunuz: Bağımsız bilim adamlarının, İstanbul Ticaret Odasının belirlediği oranların %100’n den bile az bir TÜFE oranı belirliyorsunuz. Nasıl belirlediğiniz konusunda hiçbir açıklama da yapamıyorsunuz, bu olur mu hiç. Resulullah’ın “” Çalıştırdığınız işçinin hakkını alın teri kurumadan veriniz”” hadisini  böyle mi  anlıyor ve uyguluyorsunuz? Emeklinin vatan ve millet için akıttığı alın terinin karşılığını böyle mi ödeyeceksiniz. Şunu da söylemem lazım artık:                                                                                            Siz, kuldan utanmadığınız gibi Allahtan da korkmuyorsunuz.!

YÜZDE 25 Mİ? YOK ARTIK! yazı dizisi devamı 31/07/23 pazartesi günü yayımlanacaktır.