DEĞİŞİM BU MU?

Bugün;28 Mayıs 23 seçiminden sonra yazdığım “DEĞİŞİM” başlıklı yazımdan alıntı yaptığım bir paragrafla başlamak istiyorum. Okurların vakti olursa yazının tamamını okuduktan sonra bu günkü yazımı değerlendirmelerini tavsiye ederim.

“28 Mayıs 23 Seçim sonucunu yorumlayan; siyasetçi, akademisyen, gazetecilerin çoğunun CHP’de değişim yapılması gerektiği yönündeki taleplerine katılıyorum. Ancak; değişim isterken nasıl bir değişim konusu net olarak ortaya konulamıyor, tartışılmıyor. Değişimin sadece CHP genel başkanının istifasıyla sınırlı kalmasının çözüm olmayacağına inanıyorum”

CHP 38.Olağan kurultayını 4-5 Kasım 2023 tarihinde yaptı. Kurultayı “Değişim” talebiyle toplantı isteyen Özgür ÖZEL ve ekibi kazandı. Geçen üç aylık süre sonunda delegelerin, üyelerin istediği, beklediği değişim,seçmenleri heyecanlandıracak bir hamle oldu mu? CHP üyesi ve delegesi değilim. Bu güne kadar Milletvekili ve Belediye Başkanlığı seçimlerinde  CHP den aday da olmadım. Dolayısıyla o mahalleden kimse ile bir kavgam ve hesaplaşmam söz konusu değildir. CHP den kişisel hiçbir beklentisi olmayan, halkımın ve ülkemin kurtuluşunun ancak sol politikalar ve kadrolarla ile olacağına inanmış sade bir vatandaş olarak, düşüncelerimi dilim döndüğünce  paylaşmaya çalıştığımı da biliyorsunuz. Ön yargısız olarak kurultay sonrası oluşan yeni CHP yönetiminin değişim talebi ile oy kullanan delegelerin, üyelerin, seçmenlerin beklentilerini karşılayabildi mi,umut olabildi mi sorularına cevap arıyor, gördüklerimi yazıyorum.

Değişim diye yola çıkanlar delege avlama kampanyası boyunca 3-4-5 dönem milletvekili olmanın yanlış olduğunu, bu uygulamayı mutlaka değiştireceklerini söylediler. Ne yaptılar; değiştireceklerini söyledikleri 3-4-5 dönem milletvekili olanlardan kurultayda birlikte hareket etmiş olanlarını bir diyet borcu öder gibi belediye başkanı adayı olarak atamakta bir sorun görmediler. Daha ilk adımda böyle bir tercih ile verdikleri sözü hülleyle aşma yolunu açtılar. Ne oldu verilen sözler, bu tercih söz verenlere yakıştı mı? CHP de değişen ne oldu, Kılıçdaroğlu son MYK yı görevden alırken ne dedi: “Aday belirlemek için görevli myk üyeleri, listelere kendi arkadaşlarını tanıdıklarını yazmışlar ondan görevden aldım.” Görülen o ki CHP de değişim falan hikaye, aynı uygulama aynen devam ediyor. Üstelik dört dönem görev yapan e. vekil çalışmadan aldığı ödeneğin hak edilmeyen kısmını kanunen mecburiyet yok diyerek iade etmezken P. M. deki arkadaşları tarafından büyükşehir başkan adayı olarak atanıyor. Sonuç: CHP de değişim içi bom-boş bir söylemden öteye gidemiyor.

Sonra Özgür ÖZEL kurultay konuşmasında aday belirlemek için ön seçim yapılacağına dair söz vermedi mi? Aday belirlemede hakim gözetiminde ön seçim oldu mu? İşlerine gelen bazı bölgelerde temayül mü, ön seçim mi dostlar alışverişte görsün diye bir şeyler yaptılar işte. Söz verilen ön seçim bu değildi herhalde. CHP de değişim böyle mi olmalıydı? Seçim takvimi sıkışık adayların çalışması için zaman kalmayacak mazeretine sarıldılar, seçime altmış beş gün kaldı aralarında büyükşehir adaylarının da olduğu 500 e yakın seçim bölgesinde henüz aday açıklanmadı.

Değişim kahramanı Özgür ÖZEL yazık ki umut olarak pazarlandığı kurultaydan sonra verdiği hiçbir sözü eyleme geçirmeden  emanetçi ye dönüştü. Görebildiğim kadarıyla olası bir yerel seçim hezimetinden sonra genel başkanlık koltuğu da tartışmaya açılır ve terk etmek zorunda kalır. Artık gerçeği görmek lazım: Gençlerin yurt dışına kaçmasının tek sebebi AKP iktidarı değildir. Evet bu gün için bilinen bilinmeyen pek çok sıkıntı, sorun nedeniyle AKP gençlerin umutları yok etmiştir. Umutları yok edilen gençler geleceklerini yurt dışında aramayı kurtuluş olarak görüyorlar da CHP neden o gençlere yurtlarında kalarak birlikte mücadele etmeleri için umut olamıyor? Asıl sorun bu değil mi?  Sözde değişimci CHP yönetimi mevcut uygulamaları ve hizipçi dar kadrolarıyla asla bu gençlere umut olamayacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü özümseyerek mücadele edecek yerde  sadece Atatürk le aldatmaya kalkarak bu kadar oluyor işte...