OPTİMED 2
Tekirdağ
31 Mart, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    33.09
  • EURO
    36.10
  • ALTIN
    2596.3
  • BIST
    11131.02
  • BTC
    63525.102$

Halk Et: Dar Gelirlinin Can Suyu, Ancak...

21 Mart 2025, Cuma 17:53

Çerkezköy’de, belediyenin dar gelirliye sağladığı katkılar yıllardır sürüyor. İlk olarak halk ekmek ile başlayan bu yardım kampanyası, son olarak *Halk Et* satış noktasıyla devam etti ve gerçekten de dar gelirli vatandaşlar için büyük bir kolaylık sağladı. *Halk Et*, halk ekmek gibi, zamana ve mekâna uygun şekilde önemli bir ihtiyacı karşılıyor. Kuyruğa bakıldığında, gerçekten faydalı bir iş yapıldığını görebiliyoruz. Şu noktada, Çerkezköy halkı adına belediyeye teşekkürlerimi sunuyorum.

Ancak, sayfayı çevirdiğimizde olayın vasatlık boyutunu da gözler önüne seriyoruz. Çerkezköy’de bir zamanlar Türkiye çapında tanınan Nayim Hoca vardı. Hoca, Erzurum’un meşhur hocalarından biriydi, hatta Erzurum'daki tüm hocaların Türkiye ve dünya çapında tanındığı söylenir. Erzurum, gerçekten de iyi hocalar yetiştiren bir şehir. Neyse, esasa gelecek olursak… Nayim Hoca bir gün camide vaaz verirken, vaazının konusu kadın-erkek ilişkileri üzerineydi. Hoca, erkeklerin yanlış davranışları yüzünden cehennemde cayır cayır yanacaklarını anlattı. Ancak vaaz esnasında cemaatten biri, "Hocam, neden hep erkekleri suçluyorsunuz? Kadınlarla ilgili hiçbir şey söylemediniz" diye seslendi. Hoca da hemen karşılık verdi, "Daha sayfanın diğer tarafına geçmedim, onları da cehennemde yakacağım!" dedi. Bu, halk arasında yaygın bir söylentidir, doğru mu yanlış mı bilemem, ama anlatmak istediğim şey şu: Halkın gözündeki iki tarafı görmek, her zaman olayın gerçek yüzünü görmek anlamına gelmez.

İşte, tıpkı halk ekmek ve halk et projelerindeki kuyruklar gibi, toplumsal sorunları görmek bazen yüzeysel kalıyor. Şimdi, sayfanın ön yüzüne baktığımda halk ekmeği ve halk eti gerçekten güzel uygulamalar olarak görüyorum. Takdir ediyorum; *Kent Lokantası* da öyle. Bunlar gerçekten faydalı projeler. Ancak sayfanın diğer tarafına bakınca, o kuyrukları görünce vicdanen rahatsız oluyorum. İçim acıyor. İnsanlığım adına utanıyorum. Bu milleti bu hale getirenlere karşı büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum.

İki yüz metrelik kuyruklarda, kaldırımlarda oturanlar, ayakta durabilmek için birbirine dayanan insanlar... Tanıdığını gördüğünde utanıp sırtını dönenler... Bunları görmek, gerçekten çok zor. Çaresizlik içinde, 150-200 TL ucuza et almak için saatlerce bekleyen insanlar var. 10 TL ucuza ekmek almak için yine uzun kuyruklarda bekleyenler… Bu durum insani bir durum değil. İnsanlar bu duruma düşürülmemeliydi.

İslam dininde ve Türk ahlakında “Sağ elin verdiğini sol elin görmemeli” diye bir tabir vardır. Şimdi ben sayın başkanımıza bunu soruyorum: Bugün yaptığınız bu hareket, bu tabire ne kadar uygun? Milletin uğradığı bu haksızlıkları ve eziyetleri göz önünde bulundurduğumda, bir şeylerin peşinden giden siyaseten motivasyonlu hareketleri görmemek elde değil.

Bir taraf bu milleti bu hale sokuyor, diğer taraf ise siyasi amaçlarını güderek, “Bakın, size ucuz et veriyorum” demeye çalışıyor. Buradaki kasıt açık ve net: Siyasi hesaplar. Yani, büyük bir belediyenin sabah sekizde açılıp akşam altıda kapanacak gücü yok mu? İki fazla eleman alıp, iki vardiya ile çalıştırmak mümkün değil mi? İnsanları saatlerce kuyruklarda bekletmek, onlara eziyet etmek gerçekten doğru bir şey değil. 

Bu hareketler, sosyal belediyecilik anlayışıyla ve sosyal bir görüşle örtüşmüyor. Hele hele tanıdığım *Vahap Akay’a hiç yakışmıyor. **Halk Et* gibi güzel bir projenin bu şekilde bir vasatlığa dönüşmesi, bana göre büyük bir eksiklik.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum