KARARSIZ SEÇMEN KİM?

‘Sessiz seçim olacak’ denilen aşırı gürültülü seçimi çok şükür geride bırakmamıza çok az bir süre kaldı. Bu süre içinde adayların ulaşmadığı seçmen kalmamıştır diye düşünüyorum.

***

Seçimi, desteklediği adayın kazanmasını isteyen seçmenin yapacağı tek bir şey kaldı; o da seçim günü gidip oy kullanmak.

***

Her bir oyun büyük bir önem taşıması nedeniyle, mutlaka oy kullanacak olan seçmenin gidip iradesini sandığa yansıtması gerekiyor.

***

Kararsız olan seçmenlerin ise niye kararsız olduğunu anlayıp, bu kararsızlığı bir çözüme kavuşturarak sandık başına gitmesi en sağlıklısı olacak.

***

Gözlemlediğim kadarıyla kararsız olan seçmen, daha çok görüş olarak AK Parti ve MHP’li seçmenler. Yani CHP görüşlü seçmenlerin bir kararsızlığı yok, “Gidip oyumu Akay’a vereceğim” diye rahatlıkla söylüyorlar.

Ama AK Parti ve MHP seçmeninin bir kısmı, Akay’ın hiç de kötü biri olmadığı düşüncesinde. Bir tarafta kafalarının içinde ‘beka sorunu’ sesleri çınlarken, bir tarafta da Akay’ın “güven veren” duruşu karşısında kendilerini buluyorlar.

Bu kararsızlık oy kullanmaya giderken perdeyi çekip oy pusulasına mührü basmaya kadar devam edecek.

***

Ve yanıltıcı iki husus daha var…

Bunlardan birincisi, kimse mahallelerde miting havasında gerçekleşen buluşmalara bakarak seçim analizi yapmasın!

Evet, bu miting görünümlü halk buluşmalarında, Akay’ın mitinglerinin daha kalabalık olduğunu net bir şekilde söyleyebilirim. Fakat şöyle bir şey daha var; AK Parti seçmeninin büyük bir kısmı, seçim sürecinin etine sütüne karışmayan, seçim günü oy kullanmaya giden bir kesim. Yani miting kalabalıklarına bakarak yapılan bütün seçim analizleri yanıltıcı olabilir.

Yani 166 bin nüfuslu Çerkezköy’de yapılan bu halk buluşmalarına halkın büyük çoğunluğu katılım sağlasaydı, buluşmaların yapıldığı alanlar dar gelebilirdi.

***

İkinci konu ise Kozuva ve ekibinin Çerkezköy’e Bakanları getirmesi… Bir seçmen olarak düşündüğümde, bir bakanın buraya gelmesi beni pek de etkilemiyor.

Gelen Bakanlar da, zaten sadece cadde üstündeki esnafı ziyaret ettiği için cadde esnafı da bu duruma artık alışmış vaziyette.

Gelen bakanın tek bir artısı kalıyor, o da yapacağı açıklama ve bu açıklamanın basın aracılığıyla vatandaşa iletilmesi…

***

‘Basın’ konusuna ayrı bir parantez açarsak AK Parti’nin sınıfta kaldığı konulardan birisi de bu. Hem AK Parti İlçe Başkanı olarak göreve başlayan Ümit Kök, hem de Cumhur İttifakı Çerkezköy Belediye Başkan Adayı olarak gösterilen Süleyman Kozuva, Çerkezköy’de her sektörden yer alan vatandaşlarla, temsilcileriyle bir araya gelirken, ‘basın’ ile hiç buluşmaya, görüşmeye ve tanışmaya gerek duymadılar. Belki kendilerine göre vardır bir sebebi…

***

Bakan konusuna tekrar geri dönelim.

Çerkezköy’e bu seçim sürecinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez geldi, esnafı ziyaret etti ve bu bölgeye özgü açıklamalar yaptı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum geldi, Roman Mahallesi’ne kadar gitti, yine bu bölgeye özgü açıklamalar yaptı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da geldi ama siyasi bir açıklama ve faaliyette bulunmadan gitti. Bu ziyaret bence takdir edilecek bir ziyaretti. Her kesimin Bakan Ziya Selçuk’u sevmesi ve güvenmesi, bunu gerektiriyor.

Son olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geldi. Ofiste arkadaşlar bana “Bugün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Kızılpınar’a geliyor” dediklerinde kendimi tutamadım ve “Kızılpınar’ın dış işlerle ne alakası var?” şeklinde sordum. Hadi diyelim bir nezaket ziyareti, olur, sonuçta herkesin Bakanı… Ama Çerkezköy’e kadar gelip, Belediye Başkan Adayı ile beraber esnaf ziyareti yaptıktan sonra telefonla canlı yayına katılıp Antalya’nın Korkuteli ilçesindeki vatandaşlara hitap etmesinin Kozuva’ya bir yararı olup olmayacağını çok merak ediyorum.

Bakan Çavuşoğlu’nun Korkuteli Belediye Başkan Adayı Ömer İşlek’e oy istemesinin Çerkezköy’deki kararsız seçmen üzerinde bir etki bırakacağını sanmıyorum.

***

Sonuç itibariyle kimse ne mitinglere ne de bakanlara bakıp yanılmasın. Karar, kararsız seçmenin…