KIZIMA
29 Nisan 2019, Pazartesi 11:28Ben küçükken okula yürüyerek giderdim hem de hoplaya zıplaya keyifle
Ama seni gönderemem!
Ekmek almaya fırına gider, ekmeğin yarısını yiyerek ya da ardımdan gelen kedi köpeği besleyerek eve geri dönerdim
Ama seni yollayamam!
Okuldan sonra sokakta oynardık hava kararsa bile oyuna devam ederdik
Ama seni bırakamam!
Komşunun evine sorgusuz sualsiz girerdik
Ama sana izin veremem!
Buraya kadar müdahale ettim diyelim
Ergen olduğunda
Arkadaşlarına, sinemaya, alışverişe, oraya buraya
Üniversiteye ve sonra
Beklide tek başına bir kente nasıl gönderebilirim?
Kaç gündür tüm anneler aynı soruyu soruyor kendine…
Biz “biz” olmadan nasıl güvenip bırakacağız sizleri yaşama?
Hani güzel bir şarkının sözleri var ya “Biz büyüdük ve kirlendi dünya”
Çok üzgünüm…
***
Çek uçurtmanın ipini çocuk, topla bilyelerini ve kaç
Kana doymamış caniler hala aç!
Biz çocukken sere serpe oynardık korkusuzca
Şimdilerde minicik savunmasız yavrulara yapılanlar akla mantığa sığmıyor
23 Nisan günü 5 yaşında bir yavrucağa yapılanlar kanımızı dondurdu bir defa daha
Nefretimi kinimi nasıl anlatsam bilemedim.
Bir çocuğun ayağına diken batsa dünya ayağa kalkmalı
Küçük bir kuzuyla çiftleşmeye kalkan bir koç ya da
Bir buzağıya musallat olan bir boğa…
Civcivi kovalayan bir horoz yada kuş yuvasına yavrularla çiftleşmek için gelen bir kuş
Göremezsiniz
Yavrulara musallat olan kedi köpek var mı siz söyleyin
Peki eşrefi mahlukat olan insanoğlu nasıl bu kadar çamurlaşabiliyor
Hayvanlar bile insandan üstün maalesef
Ben bu çağdan nefret ettim
İnsanlığım acıyor…
***
Bir anne baba olarak soruyorum neden hala caydırıcı bir ceza yok bu rezillere?
Kaç yavrucağın daha canı yanacak biz dur diyene kadar
Bu yüzden sessiz kalmamalı
Bir çocuğun çıkaramadığı ses olmalı
İnsan olan susmaz susamaz
Bunlar bildiklerimiz olaylar ya bilmediğimiz neler var kim bilir?
Yetimhanelerde sahipsiz çocuklara neler yapılıyor kaç hayat karartılıyor
Eskilerde yolda çocuklar görünce dil çıkarırdık göz kırpardık
Türlü türlü şirinliklerle güldürmeye çalışırdık
Şimdilerde ise çocuklarla göz göze gelmekten korkar olduk
Çok şey çaldınız insanlıktan çok
***
Karşıdan iki elini sallaya sallaya sağa sola koşan bir çocuk takıldı gözüme
Yüzünde kocaman bir gülümseme
Hoplaya zıplaya koşup duruyor
Düştü bi an…
Kalktı ve üzerini silkeledi ve yine devam etti koşuşturmaya
İşte dedim kendime
Hayat tam da bu
Koşuyoruz koşmak zorundayız
Ve de düşüyoruz çoğu zaman
Canımız yanıyor yaralarımız kanıyor ama kimi zaman sevdiklerimiz için
Kimi zaman hayallerimiz içi devam ediyoruz kalkıp silkelenip
Kalkıyoruz ama hakkımızı da yemeyelim yaralı bereli de olsak
Güzel bir söz var
Her şey bittiğinde hatırlayacağımız düşmanlarımızın darbeleri değil dostlarımızın sessizliği olacak
Aynen öyle en acısı da bu olur
En çok canımızı yakan
***
İçindeki sıkıntıyı bastırmak için yüzde beliren gülümsemeyi
Yere düşse bile bir süre sonra ayağa kalkıp yola koyuluşları
Bir bankta tek başına olmasına rağmen bankın en köşesine oturanları
Tüm kötülüklere rağmen yine de merhamete sığınıp insan kalabilenleri seviyorum
***
Kimse yoksul değildir aslında
Kiminin yüreği insanlık doluyken
Para denen kağıt yoktur sadece ceplerinde
Kiminin ise cebi para doluyken
İnsanlık yoktur yüreklerinde.
***
Dünya işte
Rabbim kötülerle karşılaştırmasın
100 bin liralık saat ile 20 liralık saat aynı zamanı gösteriyor
İçinde huzur yoksa milyon dolarlık malikane ile bir kulübe arasında fark yoktur
İkinci el bir araba ile lüks bir araba sizi aynı yere götürür
Ve ölürken herkes için açılan mezar yeri aynıdır
Ölen fakirmiş ölen zenginmiş demez mezarı kazan mezarcı
Demem o ki önemli olan özünde insanlığını unutmadan yaşamak
***
Ramazan ayı rahmet ayı artık kapıda
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir” unutmayalım
Sadece tutmuş olmak için tutmayalım rahmetine de erelim insallah
Sadece az duyarlılık bir sürü gülen yüz demek
İyilik bile nasibi olana kısmet olurmuş
Rabbim nasiplenmeyi kısmet etsin inşallah
Selam ve dua ile
Çerkezköy
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum