MİLLET AÇ AÇ!

Bir seçimdir gidiyor; vaatler havada uçuşuyor, seçmen açlığını unutmuş bir şekilde ağızını açmış vaatleri dinliyor.

Gerçekten çok garip bir topluluğuz.

***

Seçimden sonra oy verdiği kişinin seçilmesi halinde her şeyin düzeleceğine inanılıyor. Düzelse düzelse, belediye işleri peşinde koşan rantçıların işleri düzelir.

Yani hangi aday seçilirse seçilsin; şimdi etraflarında koşturan, ‘Bak başkanım ben buradayım’ diyen akbabalar hazır durumdalar.

***

Genel itibariyle seçmenlere; yaparlarsa düzgün bir yol, güzel bir park, sorunsuz altyapı, sosyal ve kültürel faaliyetler kalacak. Yani belediyelerin yapması gerektiği işler yapılırsa yapılacak; yapılmasa da hesabı bir diğer seçimde sorulacak.

***

Nihayetinde millet aç.

***

Dönüp dolaşıp “O mu kazanır; bu kazanır” gibi kısır tartışmalar artık midemi bulandırmaya başladı.

Herkes, uygun gördüğü, ‘bu kişi iş yapar’ dediği adaya oy verecek, bu kadar. Sizin oy verdiğiniz kişinin başkan olması ve olmaması, ne hayalinizdeki hayatı getirecek, ne dünyanın sonunu getirecek ne de sizin sonunuzu getirecek. Hatta seçilmeyen aday güllük gülistanlık hayatına devam edecek, siz hala aynı dertlerin, aynı kısır tartışmaların peşinde koşacaksınız.

***

Siyaseti hayatın dışına itmek, ilgilenmemek doğru bir hareket değildir. Ama kendi derdini unutup, aday kişilerin karakaşına, kara gözüne kapılmak çok da doğru ve sağlıklı bir davranış şekli değildir.

***

Böyle bir kısır tartışmanın bir parçası olacağınıza, kafanızı yoracağınıza, zamanınızı harcayacağınıza; oturup kendi geleceğinizi düşünün. Belediye seçimini nasıl ülkenin geleceği olarak düşünüyorsanız; siniz geleceğiniz veya gelecekteki başarınız, kazanımlarınız da ülkenin geleceği ve sizin hayatınızdır.

Siz, başarılı olmadıkça, üretmedikçe ne belediye karnınızı doyurur ne de başkası. Karnınız bir şekilde doyar elbet ama o hayalinizdeki hayatı hiçbir şekilde yaşayamazsınız.

***

‘Millet aç aç’ dedim ama millet aç olduğunu ve neye aç olduğunu bilmiyor. Bilime, kültüre, sanata, üretmeye, okumaya aç olsalar keşke; bu açlık zaten zamanla karın doyurmaya yetiyor.

Son birkaç yazımda adaylar yerine direkt seçmene hitap ediyorum. Çünkü düzelmesi gerekenler seçmendir.

Kafka’nın düşündüğü gibi; asıl böcekler biziz, asıl sorun biz-sorunun kaynağı biziz, yani seçmendir.

Şöyle diyor ‘Dönüşüm’ adlı eserinde Kafka: ““Beni hayal kırıklığına uğratan benden başkası değil”

Evet, sizi hayal kırıklığına uğratacak olan sizden başkası değil…

***

Zamana esir hayatlarınızı, dar kalıplara sıkıştırmak, bu dar kalıplar içinde nefes almaya çalışmak sizi mutlu ediyorsa devam edin; ama hala ‘ben ne yapıyorum’ şeklinde düşünenleriniz varsa, umudunuzu kaybetmeyin ve daha çok devam edin. Çünkü boş zihinlerin, boş lafların, boş düşüncelerin esiri olmaktansa, kendi benliğinizin esiri olmanız ve hiç olmazsa bu bilinçte olmanız, sizi özgürlüğünüze götürecek küçük bir adım olacaktır.