NEDEN, NASIL, NİÇİN DİYE SORACAĞIN KONULARI ÇOK İYİ BELİRLE!

Evrenin kurulu olduğu sistemin içerisinde akışı değiştiren ve geliştiren bazı kelime ve soru şekilleri vardır. Neyi, neden, nasıl yaptığından ziyade bu kelimeleri nerelerde kullandığın hayatında birçok noktanın sonunu belirler.

***

İnsanlar aslında düşüncelerinin ve sözlerinin esiridir, kaderinin değil. Düşündüğünüz aklınızdan geçen, dile getirip kurduğunuz cümleler; hepsi geleceğinizi belirliyor. Olağan akıştaki olayları değil, hayal ettiklerinizi ya da bilinçsizce konuştuklarınızı yaşıyorsunuz. Bahsini ettiğiniz her konu size koşar adım geliyor ve özendiğiniz, kınadığınız olaylar peşinizi bırakmıyor. Evren ve evrendeki her yaratılan insanların sorularına yanıt bulmak için çalışır ve evrenin insanlarla bir derdi yoktur. Aksine görevini yapar.

***

Saksıyı kıran arkadaşınıza şaşırıp, nasıl kırdın derseniz; evren o saksıyı sana da kırdırmak için seferber olur. Çünkü senin merakını gidermek zorundadır. Gün gelir sende bir saksı kırarsın ve böylece nasıl sorusunun cevabını bulmuş olursun fakat her şey bazen bu kadar basit bir saksı kırılması olmaz. Olayları tahmin dahi edemeyeceğiniz kötü noktalara getirebilirsiniz minicik bir detay yüzünden. Ayrıca sıradan, umursamazca bir konu içinde geçirdiğiniz bir isteğinizin yıllarca esiri olabilirsiniz. Neden bunu yaptın, nasıl oldu, niçin bu durumdasın, neden oldu bunlar, nasıl bu hale geldin diye kurduğunuz cümledeki o nasıllar, niçinler, niyeler aynı olayı cevaben size iade ediyor. Yani yaşayarak öğretiyor. Nasıl bozdun bunu dediğiniz o eşyayı bozar, neden yaptın bunu dediğiniz her şeyi yaşar, niye böyle oldu dedikleriniz ile yan yana durursunuz.

***

Yaşadığınız kötü olayları şimdi şöyle bir gözünüzün önüne getirin. Çevrenizde yaşayan ya da ben asla yapmam bunu dediğiniz bir olay oldu mu sizin de yaşadığınız? Hatırladığınız böyle bir olay varsa olayı cümleleriniz ve düşünceleriniz ile çekmişsiniz demektir yoksa akışta karşınıza çıkması gereken bir olaymış demektir. Önce siz olması gerekeni, üstünüze düşeni ve akışa teslimiyeti yapın sonra yaşanan olayları hayatınıza çektiniz mi, ders çıkaracağınız bir durum mu buna karar verin. Yaşanacak ve yaşanması zorunlu birçok anınız varken birde çekerek düşünce ve sözlerle hayatınızı daha da zorlaştırmayın. ‘’herkes kalbinin ekmeğini yer…’’ çokça güzel bir cümledir. Kalbinde ne varsa sana gelecek olan o diyor. Kalbinizde iyiye, güzele, insancıl duygulara, vicdana, sadakate, huzura, sevgiye ve mutluluğa yer ayırın. Karşınıza da onlar çıksın.

***

Neden, nasıl, niçin soruları bu kadar tehlikeli madem o zaman bir ışık yakıp bunu lehinize çevirmeye ne dersiniz? Bu sorular karşılığını getiriyorsa cevaben, iyi olanlara şaşırıp, sorgulamaya ne dersiniz? Çok kazancı olan birine nasıl kazandı acaba, çok kitap okuyan birine niye bu kadar çok okuyor gibi sorularla bence bir sinerji yaratıp güzel olanı alanınıza çekebilirsiniz. İçinizde olumlu ve iyi hisler biriktirirseniz o kadarda iyi ve olumlu anlar yaşarsınız. Kişiler hakkında olumlu ve güzel hisler beslerseniz sizin hakkınızda da onlar öyle düşünür. En azından aydınlanan kısımda iyi anılırsınız. İyi düşünenler çoğaldıkça iyi şeyler yaşamak kaçınılmaz bir sondur.

***

Uyanan azınlıkta o kişilerden olun ve hayallerinize bir adım daha yaklaşın. Düşünce ve cümle gücünüzün evrende alan açtığını unutmayın. Evrenin sorularınızı yanıtlamak için beklediğini, insanlara birçok yaratılanın itaat halinde olduğunu bilin. Sağ duyulu ve bilinçli davranın. Mantığınız ve duygu kondisyonunuzu uyum içinde yönetin ve güzelliklere, mucizelere kapılarınızı açık tutun. Yaşanılanlar boşa değil. Akış, etkileniş, eğitiş ve bir kaderdir. Akış, etkileniş ve eğitiş alanlarını tamamen bünyenizde çözebilir ve iyileştirebilişiniz. Siz iyileştirme yaptıkça kaderde size uyum sağlayacaktır merak etmeyin. Düşünce ve sözleriniz ile evrendeki her olayı arzularınıza göre şekillendirebilir ve mucizelere tanıklık edebilirsiniz.

***

Tam olarak şu an çıkmazların ortasında, kararsızlıkların dibinde ve çaresizliğin eşiğinde olabilirsiniz. Her şey olumsuz ve kötü gidiyor olabilir. Herkes, her şey üstünüze geliyor olabilir. Sağlıklı bir karar vermek dahi zor geliyor olabilir. İşte burası hayatının dönüm noktası! Tam zamanı değişime kendini açmanın ve uyanmanın. Şimdi güzel düşünmeli, iyi konuşmalı ve en harikasını hayal etmelisin. İmkânsız diye bir şey yoktur, zorluklar vardır. Zorluklarda aşılır. Uyanın, uygulayın ve yaşayın! Tek engeliniz sizsiniz. Siz isterseniz, düşünürseniz ve inanarak söylerseniz olur! Değişim içeride başlar ve dışarıda devam eder. Açın pencereleri, mucizeler gökyüzünden inmeye hazır. İnsanların yapamayacağı tek şey kararını vermedikleridir.