OLMADI, HİÇ AMA, HİÇ OLMADI!...

Özel işlerim nedeniyle okurlardan ve gazetemiz emekçilerinden izin isteyerek yazılarıma ara vermek zorunda kalmıştım. İş yoğunluğum az da olsa yazacak noktaya geldiği için yorumlarımı paylaşmaya başlıyorum. Okurların ayrı kaldığımız sürede; Millet olarak yaşadığımız ortak sorunlara ek, sağlık başta olmak üzere özel sıkıntılar ile karşılaşmadığını umuyor, saygılar sunuyorum.

***

Geçen süre içinde ülkemizde çok yoğun, takibi bile yeterince yorucu bir gündem yaşadık,  yaşamaya devam ediyoruz. En acısı 2023 biterken ve 2024’ün hemen başında Pençe -Kilit operasyonunda verdiğimiz şehitler oldu. Son olması dileğimle: Kahraman gazilerimize acil şifalar, Vatanın minnettar olduğu Şehitlerimize Allahtan Rahmet, kederli ailelerine, kahraman silah arkadaşlarına ve Milletimize baş sağlığı ile sabır diliyorum.

***

Mart sonunda yapılacak yerel seçim takvimi siyasi partilerin uygun gördükleri program çerçevesinde hızla ilerlemeye devam ediyor. Siyasi partiler çeşitli organizasyonlarla adaylarını tanıtma ve propaganda çalışmalarında tempoyu her geçen gün arttırıyor. Propaganda dili yazık ki yine çok kırıcı, kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı bir üslupla başladı belli ki aynı şekilde devam edecek. Yani seçim kazanmak için yine her yol mubah sayılacak, yine iftiralar atılacak, meşru olmayan her yöntem denenecek. Değecek mi? Tabi ki hayır, değmeyecek hem de hiç değmeyecek. Sorun şu ki: Maalesef bunu görecek siyasi kadrolar yok. O zaman doğal olarak siyasi partiler ve liderleri bu yöntemden neden vazgeçmiyor sorusu cevap bulamıyor. Bunu anlamıyor ve anlatamıyorum.

***

Bu arada CHP parti meclisi Tekirdağ Büyükşehir belediye başkanı adayı olarak emekli vekil Candan Yüceer’i belirledi. Bu tercih benim için sürpriz olmadı zaten Aralık ayı başındaki yazımda CHP yönetiminin söz verdiğini emekli vekil Candan Yüceer’in %99,9 Büyükşehir başkan adayı olacağını yazmıştım, yanılmadım. Sonuç; OLMADI, HEM DE HİÇ OLMADI!.. Ayrıca Parti Meclisi bu tercihi ile değişim diyerek çıktığı yolda en büyük hatayı yaptı. Hani üç, dört ve daha fazla dönem milletvekilliği olmayacaktı? Ne oldu şimdi; üç dönem milletvekilliğinden sonra belediye başkan adaylığı mı olacak. Üç ve daha fazla dönem milletvekilliği yapanlar için yeni bir yol açılmış olmadı mı? Bu mu yani CHP deki değişim. Değişim diye yola çıkılmışken daha ilk adımda böyle bir tercih olur mu? Bu tercih bize değişmeyen tek şeyin değişim olduğu gerçeğine karşı, sadece CHP de bunun asla olmayacağını gösteriyor. Parti meclisi üyelerine sesleniyorum; Ziya Paşa’nın dediği gibi: Siz; Herkesi kör, halkı sersem mi sanıyorsunuz?

***

Atanan aday, belediye başkanlığında tecrübeli, yönettiği belediyede rant yaratıp paylaşmamış, yolsuzluğa bulaşmamış (Prof. Yılmaz Büyükerşen gibi)kendini kanıtlamış mutlaka değerlendirilmesi gereken bir kişi olsa amenna. Yahu siz Prof. Y. Büyükerşen’i harcadınız, dört dönem milletvekilliği yapmış belediye yönetimi ile ilgili hiçbir eğitimi ve tecrübesi olmayan birini alıp Tekirdağ Büyükşehir başkan adayı yapıyorsunuz. Olur mu hiç? Bu tercihin sebebi nedir?  Aday, değişim diye çıktığınız delege avına katılarak size destek verdiği için mi? Yoksa değişim tuzağını gören Tekirdağ delegeleri size destek vermedi diye ceza kesmek için mi tercih edildi. Delege hata yapmış da olabilir. Bunun cezası Tekirdağ CHP üye ve seçmenlerine mi kesilir.

***

CHP parti meclisinin atadığı aday kendi ağzı ile söylüyor işte: Yaptıkları yapacaklarının teminatıymış. Ne yaptı emekli vekil Candan Hanım: Peşin olarak aldığı üç aylık vekil ödeneği ve yolluğun meclis fesih edildiği ve kendisi de tekrar aday olmadığı için çalışmadığı kısmına düşen kısmını iade etmedi. Tamam  kanuni bir boşluk var da ağzınızdan düşürmediğiniz siyasi etik ne oldu şimdi? Ücret, maaş, ödenek adına ne derseniz deyin, bir emeğin karşılığı değil midir? Fiilen çalışma karşılığı ödenmesi gerekmez mi? TBMM üyeliği statüsünün sona ermesinden sonra, bu statüye bağlı bir çalışma ve emekten söz edilebilir mi? Dolayısıyla bulunulmayan bir statüye ve çalışılmayan bir süreye ait mali hak söz konusu olabilir mi? Bu şartlarda yapılan ödeme örnek olması gereken Milletvekilleri tarafından kanun boşluğundan faydalanılarak geri iade edilmezse 86 milyon vatan evladının kul hakkı ne olacak? Çalışmadan aldıkları maaşı kanuni boşluktan faydalanarak iade etmeyen sayın vekiller kul hakkı yemiş olmayacaklar mı? Belli ki Millet hakkını kendi savunacak.

***

Söz sırası millette: Tekirdağ seçmeni sandığa gittiğinde vicdan muhasebesini yapacak ve kendisine dayatılan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan adayının ”yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır” sözünü hatırlayarak; kendilerine ceza kesmeye kalkanların cezasını sandıkta kendi elleriyle kesecektir.

Son sözüm CHP parti meclisi üyelerine olsun: Beyler, sizin Trakya’lıları henüz tam olarak tanımadığınız belli oluyor. Trakya’lı lar var ya Trakya’lı lar: Öncelikle GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün hemşehrileridir. Vatanını ve Milletini sever, saygılı ve uyumlu insanlardır. Bunlar öyle dayatmaya falan gelmezler tehdide de hiç mi hiç pabuç bırakmazlar. Kimseye boyun eğmezler, kimse onlara diz çöktüremez. Onlar sadece “KABADAYI” oynarken diz çökerler... Anlamadınız biliyorum; ama 31 Mart ta ne demek istediğimi yaşayarak anlayacaksınız...