VARSAYALIM İMAMOĞLU HIRSIZ!
07 Nisan 2025, Pazartesi 17:25Hikaye bu ya…
Bir gün, Hz. Ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe'den bir Arap, devesiyle Şam’a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış:
— Ver o dişi deveyi bana! demiş.
Tartışma büyümüş. Küfe’den gelen adam, "Bu deve benimdir, üstelik dişi değil erkektir," diye itiraz etmişse de, anlaşamamışlar. Konu Muaviye’ye yansımış. Halk meydanda toplanmış. Muaviye, hem Küfe'den geleni hem de Şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra kararını açıklamış:
— Bu dişi deve Şamlı’nındır!
Sonra toplananlara dönüp sormuş:
— Ey cemaat! Bu dişi deve kimindir?
Cemaat hep birlikte bağırmış:
— Şamlı’nındır!
Küfeli, şaşkın bir şekilde devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:
— Ey Küfeli, dinle. Sen de ben de biliyoruz ki bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe’ye dönünce gördüklerini Ali’ye anlat. Ve de ki: “Ey Ali, Muaviye’nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, ne derse evet diyen 10 bin adamı var. Ayağını denk alsın!”
Şimdi ben bu kıssadan hisseyi şuraya bağlayacağım:
Yazının başlığında da söyledim, hadi diyelim ki İmamoğlu hırsız!
Ama memlekette beş yüze yakın AKP belediyesi var. Bunların hepsi sütten çıkmış ak kaşık mı?
Hiçbiri yolsuzluk, usulsüzlük yapmıyor mu?
Üstelik bunları biz söylemiyoruz, sizin kendi adamlarınız söyledi. Bülent Arınç çıkıp "Ankara’yı parsel parsel sattılar" demedi mi?
O bakanların hepsi çuvallarla para götürmedi mi?
700 bin dolarlık kol saatleri rüşvet olarak alınmadı mı?
Dönemin İçişleri Bakanı çıkıp “Bir şarlatanın önüne yatarım” demedi mi?
Bu kadar belediye başkanı görevden alındı. Bunlar suç teşkil etmiyor muydu? Neden onlar yargılanmıyor?
Adalette çifte standart olur mu?
İşte bu yüzden eriyorsunuz. Kendi taraftarlarınız bile rahatsız. Yanlış yoldasınız. Bu milleti hırsızları savunmak zorunda bırakıyorsunuz.
Harbiden, sizde hiç mi çürük elma yok? Varsa da neden saklıyorsunuz? Etmeyin, adaleti ayaklar altına sermeyin.
Her gün kalkıyoruz, yine CHP’li bir belediyeye baskın yapılmış. Belediye başkanları, meclis üyeleri, daire başkanları görevden alınıyor, cezaevine atılıyor.
Şahsen ben bu tür yolsuzluk operasyonlarına karşı değilim. Herkesin işini dürüst yapmasından yanayım.
Yolsuzluk yapıldığına da inanıyorum.
Ama adalette çifte standart olunca toplum kutuplaşıyor.
“Hırsızsa bizim hırsızımız” diyerek hırsıza sahip çıkılıyor,
“Adaletsizse bizim adaletsizimiz” diyerek adaletsize sahip çıkılıyor.
Sonuç?
Yüz binler meydana toplanıyor. Gencecik çocuklar cezaevine giriyor. Devletin polisi, jandarması ile karşı karşıya geliyor.
Bir taraf “Yüz binleri evde zor tutuyoruz” diyor, ekonomi çöküyor, işyerleri yağmalanıyor.
Bir taraf kendi markasını boykot ediyor, bir taraf gidip orada poz veriyor.
Bir taraf Küfeli taraftarı, bir taraf Şamlı.
Ali mi haklı, Muaviye mi? Kestiremiyorsun.
Toplum öyle bir hale gelmiş ki, iki parti arasında sıkışıp kalmış.
Bir tarafta yüz binler hırsızları alkışlıyor,
Bir tarafta yüz binler adalette çifte standart uyguladığı iddia edilenleri alkışlıyor.
Kimse ne gerçeği görüyor, ne de görmek istiyor.
Birilerinin saltanatı sürerken, onları alkışlayanlara da cop, biber gazı, cezaevi, yüksek enflasyon, açlık ve sefalet kalıyor.
Buyurun, afiyet olsun.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum